Ben kısa bir ara rica etmek istiyorum.
- I would like to request a short recess.
Tom bir şeyin yapılmasını rica etmek yerine bir şeyin yapılmasını her zaman talep eden türden bir insan.
- Tom is the type of person who always demands that something be done rather than request that it be done.
İstek başkanlık kampanyasında sıcak bir siyasi sorun haline geldi.
- The request became a hot political issue in the presidential campaign.
Bu bir istek mi yoksa bir emir mi?
- Is that a request or an order?
Siyasi sığınma talep ediyorum.
- I'm requesting political asylum.
Tom bir şeyin yapılmasını rica etmek yerine bir şeyin yapılmasını her zaman talep eden türden bir insan.
- Tom is the type of person who always demands that something be done rather than request that it be done.
Bu konuyla ilgili rican kabul edildi.
- Your request of this matter has been accepted.
Korkarım ki o, ricamı geri çevirecek.
- I'm afraid she will turn down my request.
Benden içecek istemekten vazgeç! Git onu kendin al.
- Stop asking me for a drink! Go get it yourself.
Ondan yardım istemenin faydası yok.
- It's no use asking him for help.
Öğrenciler sorular sormaya başladığında sınıfa henüz girmiştim.
- As soon as I entered the class, the students started asking questions.
Sınıfa girer girmez öğrenciler sorular sormaya başladı.
- I had scarcely entered the class before the students started asking questions.
Sınıfa girer girmez öğrenciler sorular sormaya başladı.
- I had scarcely entered the class before the students started asking questions.
Yanlış kişiye soruyorsun.
- You're asking the wrong person.
İstemiş olduğunuz gibi, yeni çekilmiş bir vesikalık fotoğrafımı ekledim.
- As you requested, I have attached a recent passport-sized photograph.
Emirlerime uymanı istemeliyim.
- I must request you to obey my orders.