the trait of being vain and conceited

listen to the pronunciation of the trait of being vain and conceited
Английский Язык - Турецкий язык

Определение the trait of being vain and conceited в Английский Язык Турецкий язык словарь

conceit
kibir

Tom kibirli, değil mi? - Tom is conceited, isn't he?

Tom çok kibirli, değil mi? - Tom is very conceited, isn't he?

immodesty
{i} arsızlık
conceit
tafra
conceit
kendini beğenmiş

Tom oldukça kendini beğenmiş, değil mi? - Tom is quite conceited, isn't he?

Onun kendini beğenmiş tavrı beni deli ediyor. - His conceited attitude makes me mad.

conceit
kurum
conceit
özünü beğenmişlik
immodesty
küstahlık
immodesty
utanmazlık
conceit
{i} şımarıklık
conceit
{i} kendini beğenme, kibir, gurur
conceit
self kendini beğenmişlik
conceit
{i} fikir
conceit
fantazi kavram
conceit
{i} düşünce

O herkesin ondan hoşlanmadığı düşüncesiyle çok dolu. - He is so full of conceit that everybody dislikes him.

conceit
{i} kendini beğenme
immodesty
(isim) terbiyesizlik, utanmazlık, arsızlık, açık saçıklık
Английский Язык - Английский Язык
conceit
vanity
immodesty
the trait of being vain and conceited

    Расстановка переносов

    the trait of be·ing vain and con·cei·ted

    Турецкое произношение

    dhi treyt ıv biîng veyn ınd kınsitıd

    Произношение

    /ᴛʜē ˈtrāt əv ˈbēəɴɢ ˈvān ənd kənˈsētəd/ /ðiː ˈtreɪt əv ˈbiːɪŋ ˈveɪn ənd kənˈsiːtəd/
Избранное