Ben bir yat borusuna sahip değilim.
- I don't have a curfew.
O, sokağa çıkma yasağından sonra dışarıda olduğu için göz altına alındı.
- He was given a detention for being out after curfew.
Şehirde sokağa çıkma yasağı konuldu.
- A curfew was imposed on the city.