Tom çok dilli bir ortamda büyüdü.
- Tom grew up in a multilingual environment.
Çocukların mutlu bir ev ortamına ihtiyacı var.
- Children need a happy home environment.
Çevrenin tahribi dehşet vericidir.
- The destruction of the environment is appalling.
O, çevreden sorumlu bakandır.
- He is the minister responsible for the environment.