O güçlü bir tanıklık yaptı. - He gave a powerful testimony.
O güçlü bir tanıklık yaptı.
He gave a powerful testimony.
Leyla'nın çelişkili ifadesi mahkemeyi şaşırttı. - Layla's conflicting testimony confused the court.
Leyla'nın çelişkili ifadesi mahkemeyi şaşırttı.
Layla's conflicting testimony confused the court.
Tom ifadesini geri aldı. - Tom recanted his testimony.
Tom ifadesini geri aldı.
Tom recanted his testimony.