Kendim ve o arasındaki ayrılık sancılı ama gerekliydi.
- The separation between myself and him was painful, but necessary.
Beş yıllık ayrılıktan sonra onu göreceğim günü sabırsızlıkla bekliyordum.
- I was looking forward to the day when I could see him after five years' separation.
Bu ayırma duvarını inşa etmek yasal mı?
- Is it legal to build this wall of separation?
İki leopar yavrusunun ayrılması hakkındaki hikaye bana oldukça basmakalıp gibi görünüyor.
- The story about the separation of the two leopard cubs seems pretty trite to me.
Kilise ve devletin ayrılması, anayasanın temel ilkelerinden biridir.
- The separation of church and state is one of the fundamental principles of the Constitution.