the space in a ship or aircraft for storing cargo

listen to the pronunciation of the space in a ship or aircraft for storing cargo
Английский Язык - Турецкий язык

Определение the space in a ship or aircraft for storing cargo в Английский Язык Турецкий язык словарь

hold
{i} tutma

Tom barajın tutmayacağını bilemezdi. - Tom had no way of knowing that the dam wouldn't hold.

Açık söylemek gerekirse, bu takımın kazanamayacak olmasının sebebi onları geride tutmanızdır. - To put it bluntly, the reason this team won't win is because you're holding them back.

hold
savunmak (mevzi)
hold
sığınacak yer
hold
arkası kesilmemek
hold
bekletme
hold
tutmak

Bu tavanın sapını tutmak kolaydır. - The handle of this pan is easy to hold.

Sadece onun elini tutmak istiyorum. - I just want to hold her hand.

hold
farzetmek
hold
devam etmek
hold
{i} tutuş

Sadece el ele tutuşuyorduk. - We were just holding hands.

Tom, Mary ve John'un el tutuştuğunu gördü. - Tom saw Mary and John holding hands.

hold
yapmak

Yarın öğleden sonra ilk olarak personel toplantısı yapmak istiyorum, bu yüzden konferans salonunu ayırır mısın? - I'd like to hold a staff meeting first thing tomorrow afternoon, so could you reserve the conference room?

hold
oluşturm
hold
{f} alıkoymak
hold
{f} barındırmak
hold
{f} geçerli olmak
hold
sahip olmak
hold
{f} dayanmak
hold
{i} geminin iç tarafı
Английский Язык - Английский Язык
cargo area
hold
the space in a ship or aircraft for storing cargo

    Расстановка переносов

    the space in a ship or air·craft for stor·ing car·go

    Турецкое произношение

    dhi speys în ı şîp ır erkräft fôr stôrîng kärgō

    Произношение

    /ᴛʜē ˈspās ən ə ˈsʜəp ər ˈerˌkraft ˈfôr ˈstôrəɴɢ ˈkärˌgō/ /ðiː ˈspeɪs ɪn ə ˈʃɪp ɜr ˈɛrˌkræft ˈfɔːr ˈstɔːrɪŋ ˈkɑːrˌɡoʊ/
Избранное