Geçen yıl üç ay boyunca denizdeydi.
- Last year, he was at sea for three months.
Ben bir çocukken çoğu zaman denizde yüzmeye gittim.
- When I was a child, I often went swimming in the sea.
Tekne dalgalı denizde şiddetle sallandı.
- The little boat bobbed on the rough sea.
Denizin dalgaları bana onu şiirini dinletti.
- The sea's waves have made me hear her poem.
İyimserlik yalnızca bir bilgi eksikliğidir.
- Optimism is merely a lack of information.
Tüm dünya bir sahnedir, insanlar da yalnızca birer oyuncu. Sahneye girer, çıkarlar ve zamanları boyunca yedi dönemden oluşan birçok oyun sergilerler.
- All the world is a stage, and all the men and women merely players. They have their exits and their entrances, and one man in his time plays many parts, his acts being seven ages.
Bir yılanı sadece düşünmek beni titretiyor.
- The mere thought of a snake makes me shiver.
Ben gerçek bir balık değilim, ben sadece tamamen bir peluşum.
- I'm not a real fish, I'm just a mere plushy.
A sea of faces stared back at the singer.
... sea ...
... WE GOTTA HAUL IT BACK TO SEA BEFORE IT DIES! ...