Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Hayatınızdaki nihai hedefiniz nedir?
- What is your ultimate goal in your life?
Onlar hedeflerine ulaştılar.
- They attained their goal.
Amaçlarımıza ulaşmak için her zaman çaba harcamak zorundayız.
- We always have to make efforts to reach our goals.
İtiraf ediyorum, o olmadan yaşamımın bu on yılı boş ve amaçsız olurdu.
- I admit that, without him, those ten years of my life would have been empty and without goals.
Forvet oyuncusu gol attı.
- The forward kicked a goal.
Final maçındaki tek gol Andrés Iniesta tarafından atıldı.
- The only goal of the final match was scored by Andrés Iniesta.
Bir kaleci olmak zor mu?
- Is it hard being a goalie?
Kaleci topa dokunduğunda hakem diğer takıma bir köşe vuruşu verdi.
- When the goalkeeper touched the ball, the referee awarded the other team a corner kick.
Az sayıda amacın olduğunda yaşlanırsın.
- When you have few goals, you get older.