Çok iyi bir iş yapmadığını söyledim.
- You didn't do a very good job, I said.
Söylediği şeyin hiçbir önemi yok.
- It doesn't matter what he said.
Yönetim, ücret artışının söz konusu olmadığını söyledi.
- The management said that a wage increase was out of the question.
Söz konusu olmadığını söyledi.
- He said it was out of the question.
O Ben Kanada'dan geldim dedi.
- He said, I'm from Canada.
Ne dediğini hatırlıyorum.
- I remember what he said.
Onun zengin olduğu söylenmektedir.
- She is said to have been rich.
Kazu'nun Japonya'da en iyi futbol oyuncusu olduğu söylenmektedir.
- It is said that Kazu is the best soccer player in Japan.
Söylenen söz geri alınamaz.
- Once you've said something, it can't be taken back.
Kız kendine söyleneni görmezden gelerek annesiyle alışverişe gideceğini söyledi.
- The girl said she was going shopping with her mother, ignoring what she was told.
... That said, on a broader, macro level ...
... You can tell, "My grandfather said that when the elephants didn't show up ...