the ripe seed, berry, or grain

listen to the pronunciation of the ripe seed, berry, or grain
Английский Язык - Турецкий язык

Определение the ripe seed, berry, or grain в Английский Язык Турецкий язык словарь

fruit
meyve vermek
fruit
meyve

Hangi meyve sularınız var? - What fruit juices do you have?

Meyvelerin içlerinde tohumları vardır. - Fruits have seeds in them.

fruit
{i} tohum kapsülü
fruit
{f} meyve ver

Onun çabası meyve verecek. - His effort will bear fruit.

Güzel çiçekler her zaman iyi meyve vermezler. - Beautiful flowers don't always produce good fruits.

fruit
sonuç

Çabanız mutlaka sonuç verecek. - Your effort will surely bear fruit.

Bu sonuçsuz argümanı bırakalım. - Let's stop this fruitless argument.

fruit
{i} yemiş
fruit
meyva verdirmek veya vermek
fruit
{i} ürün

Bu hayal gücünün ürünüdür. - This is the fruit of your imagination.

fruit
{i} homoseksüel
fruit
netice
fruit
{i} nonoş
fruit
fruit cake meyvalıfruit cup bardak veya kadeh
fruit
{i} döl
fruit
{i} ahbap
fruit
{i} kâr

Kızım kiraz, karpuz ve şeftali gibi yaz meyvelerini seviyor. - My daughter likes summer fruits, such as cherries, watermelons and peaches.

fruit
{i} yayar
fruit
verimli kılmak veya olmak
Английский Язык - Английский Язык
fruit
the ripe seed, berry, or grain
Избранное