Mükâfatlandırılacaksınız.
- You will be rewarded.
Fazilet onun kendi mükafatıdır.
- Virtue is its own reward.
Mükâfatlandırılacaksınız.
- You will be rewarded.
Fazilet onun kendi mükafatıdır.
- Virtue is its own reward.
Tom'un çabaları ödüllendirildi.
- Tom's efforts were rewarded.
Nic hiçbir şekilde ödülden memnun değil.
- Nick is by no means satisfied with the reward.
Kendinizi ödüllendirmeyi deneyin ve ödül için başkalarına güvenmeyi denemeyin.
- Try rewarding yourself and not relying on others for reward.
Is this the reward I get for telling the truth: to be put in jail?.