Onu yazmak birkaç saatimi aldı.
- It took me several hours to write it.
O her hafta annesine yazmaktan geri kalmaz.
- He never fails to write to his mother every week.
Kütüphane kitaplarına yazı yazmayın.
- Don't write in library books.
Mary yazı yazmak istedi.
- Mary wanted to write.
O her hafta annesine yazmaktan geri kalmaz.
- He never fails to write to his mother every week.
Bir mektubu kurşun kalem ile yazmamalısın.
- You must not write a letter with a pencil.
Bir mektubu kurşun kalem ile yazmamalısın.
- You must not write a letter with a pencil.
O her hafta annesine yazmaktan geri kalmaz.
- He never fails to write to his mother every week.
İngilizce bir mektup yazmak böyle kolay değildi.
- It was not so simple to write a letter in English.
Judy'ye bir mektup yazmak niyetindeyim.
- I intend to write a letter to Judy.