Tatoeba'ya yüzlerce cümle yazmak isterdim ama yapmam gereken şeyler var.
- I would love to write hundreds of sentences on Tatoeba, but I've got things to do.
O her hafta annesine yazmaktan geri kalmaz.
- He never fails to write to his mother every week.
Kütüphane kitaplarına yazı yazmamalısın.
- You shouldn't write in library books.
Kütüphane kitaplarına yazı yazmayın.
- Don't write in library books.
Bir mektubu kurşun kalem ile yazmamalısın.
- You must not write a letter with a pencil.
Lütfen bir dolmakalem ile yaz.
- Please write with a pen.
Ann, şiir yazmayı sever.
- Ann likes to write poems.
Bir mektubu kurşun kalem ile yazmamalısın.
- You must not write a letter with a pencil.
İngilizce bir mektup yazmak böyle kolay değildi.
- It was not so simple to write a letter in English.
Annem mektup yazmaktan nefret eder.
- My mother hates to write letters.