the position of the body or way of carrying oneself

listen to the pronunciation of the position of the body or way of carrying oneself
Английский Язык - Турецкий язык

Определение the position of the body or way of carrying oneself в Английский Язык Турецкий язык словарь

attitude
{i} konum
attitude
(Askeri) DURUM: Herhangi bir cismin ekseninin, temel alınan bir noktaya göre oluşturduğu eğimle belirlenen durumu. Aksi belirtilmedikçe bu temel alınan nokta yerküre üzerindedir
attitude
{i} tavır

Tom'un tavır sorunu var. - Tom has an attitude problem.

Herkes yasadışı yabancılar karşı düşmanca bir tavır aldı. - Everybody took a hostile attitude toward illegal aliens.

attitude
(Tıp) Uterus'da çocuğun durum (vaziyeti)
attitude
duruş
attitude
düşünce
attitude
tutum

Onun düşmanca bir tutumu vardı. - She had an unfriendly attitude.

Mutluluğun yüzde 90 kadarı tutum, yaşam kontrolü ve ilişkiler gibi unsurlardan geliyor. - As much as 90 percent of happiness comes from elements such as attitude, life control and relationships.

attitude
davranış

Onun terbiyesiz davranışlarına dayanamıyorum artık. - I can't stand that nasty attitude of his any longer.

Tom'un davranışını beğenirim. - I like Tom's attitude.

attitude
yargı
attitude
fikir
attitude
dünya ve ufka göre meyil
attitude
vaziyet almak
attitude
{i} durum
attitude
duruş/tavır/görüş
attitude
(Mukavele) tutum, davranuş, tavır; vaziyet alış
attitude
(isim) tutum, tavır, davranış, poz, durum, konum, fikir, düşünce, duruş
attitude
vaziyete attitudinize tavır takınmak
Английский Язык - Английский Язык
attitude
the position of the body or way of carrying oneself

    Расстановка переносов

    the po·si·tion of the bo·dy or way of car·ry·ing one·self

    Турецкое произношение

    dhi pızîşın ıv dhi bädi ır wey ıv käriîng wʌnself

    Произношение

    /ᴛʜē pəˈzəsʜən əv ᴛʜē ˈbädē ər ˈwā əv ˈkarēəɴɢ ˌwənˈself/ /ðiː pəˈzɪʃən əv ðiː ˈbɑːdiː ɜr ˈweɪ əv ˈkæriːɪŋ ˌwʌnˈsɛlf/
Избранное