Birçok çocuk kendilerine bakmak zorunda kaldı.
- Many children had to look after themselves.
Tom ve Mary aynada kendilerine baktılar.
- Tom and Mary looked at themselves in the mirror.
Kendilerini geleneksel bir sistem içinde asla birlikte bulmamış olan diller Tatoeba'da bağlanabilirler.
- Languages that would have never found themselves together in a traditional system, can be connected in Tatoeba.
Tanrılar kendilerine yardım edenlere yardım ederler.
- The gods help them that help themselves.
Gençler, kendilerini bir şeye yaşlı insanlardan daha çabuk adapte ederler.
- Young people adapt themselves to something sooner than old people.
1847 yılında, onlar kendilerini bağımsız ilan ettiler.
- In 1847, they declared themselves independent.