the player farther from the hole whose turn it is to play

listen to the pronunciation of the player farther from the hole whose turn it is to play
Английский Язык - Турецкий язык

Определение the player farther from the hole whose turn it is to play в Английский Язык Турецкий язык словарь

away
uzakta

İstasyon iki metre uzakta. - The station is two meters away.

Karım uzaktayken zor durumdaydım. - I am inconvenienced when my wife is away.

away
başka yere gitmişolmak
away
deplasman maçı
away
(zarf) uzakta, uzağa, uzak, durmadan, yok, bir yana, devamlı
away
{s} rakip sahada
away
devamlı
away
kapılmak
away
yok

Onun kaçmaktan başka seçeneği yoktu. - He had no choice but to run away.

Derhal yatmaya gitsen iyi olur, yoksa soğuk algınlığın daha da kötüleşir. - You had better go to bed right away, or your cold will get worse.

away
bir tarafa
away
bir yere

Tom'un güvenli bir yere gizlenmiş biraz parası var. - Tom has some money stashed away.

Balon rüzgar tarafından bir yere taşınıyordu. - The balloon was carried away somewhere by the wind.

away
buradan

Lütfen buradan uzaklaş ve canımı sıkmayı bırak. - Please go away and stop annoying me.

Sanırım birkaç gün buradan uzaklaşmalıyız. - I think we should get away from here for a few days.

away
-dan
away
deplasmanda oynanan
away
durmadan

Tüm öğleden sonra durmadan uyudum. - I slept the whole afternoon away.

away
-den
away
başka yönde
away
buradan, şuradan, oradan: Go away! Git buradan!
away
kesip atmak
away
carry away alıp götürmek
Английский Язык - Английский Язык
away
-away
the player farther from the hole whose turn it is to play

    Расстановка переносов

    the play·er far·ther from the hole whose turn it I·s to play

    Турецкое произношение

    dhi pleyır färdhır fırm dhi hōl huz tırn ît îz tı pley

    Произношение

    /ᴛʜē ˈplāər ˈfärᴛʜər fərm ᴛʜē ˈhōl ˈho͞oz ˈtərn ət əz tə ˈplā/ /ðiː ˈpleɪɜr ˈfɑːrðɜr fɜrm ðiː ˈhoʊl ˈhuːz ˈtɜrn ɪt ɪz tə ˈpleɪ/
Избранное