the part of your body that you sit on = bottom

listen to the pronunciation of the part of your body that you sit on = bottom
Английский Язык - Турецкий язык

Определение the part of your body that you sit on = bottom в Английский Язык Турецкий язык словарь

behind
{e} ardındaki

Saldırıların ardındaki kimdi? - Who was behind the attacks?

Tom'un parmaklılar ardındaki zamanı bitti. - Tom's time behind bars is over.

behind
arkaya
behind
geriye

Tom koltuğunda geriye doğru yaslandı ve ellerini başının arkasına koydu. - Tom leaned back in his chair and put his hands behind his head.

Chris fen dersinde geriye düşme riskinde. - Chris risks falling behind in the science class.

behind
geride

Ekstra yiyeceği geride bırakmaya karar verdiler. - They decided to leave extra food behind.

Biri onun şemsiyesini geride bıraktı. - Somebody left his umbrella behind.

behind
arkada

Arkadaşlarına ayak uydurmadığı için, o sonunda geride kaldı. - Unable to keep up with his friends, he fell behind at last.

Ben, birinin arkadan adımı seslendiğini duydum. - I heard someone call my name from behind.

behind
arkadan

Tom Mary'ye arkadan sarıldı. - Tom hugged Mary from behind.

Bir yabancı omzuma arkadan dokundu. Beni başka birisiyle karıştırmış olmalı. - A stranger tapped me on the shoulder from behind. He must have mistaken me for someone else.

behind
gerisinde

Belirlenmiş sürenin on dakika gerisindesin. - You are ten minutes behind the appointed time.

Zamanın gerisinde kalmayayım diye her gün gazete okumayı bir alışkanlık haline getirdim. - I make it a rule to read the newspaper every day lest I should fall behind the times.

behind
(İnşaat) arkasında

Evin arkasında büyük bir bahçe vardı. - There was a large garden behind the house.

Kadınlar gerçekten oldukça tehlikeliler. Bu konuda ne kadar çok düşünürsem, o kadar çok yüz örtüsünün arkasındaki nedeni anlayabileceğim. - Women really are quite dangerous. The more I think about this, the more I'm able to understand the reasoning behind face covering.

behind
{i} kıç (Argo)
behind
in gerisinde
behind
geç

Tren bugün on dakika geç kaldı. - The train is ten minutes behind today.

Tom parmaklıklar ardında birkaç yıl geçirdi. - Tom spent a few years behind bars.

behind
geri kalmış

Saat on dakika geri kalmış. - The clock is ten minutes behind.

behind
{e} ardından

Maria Sharapova, Williams kardeşlerin ardından, üçüncü en başarılı aktif kadın tenis oyuncusudur. - Maria Sharapova is the third most successful active women's tennis player, behind the Williams sisters.

Diğerlerinin ardından kötü konuşmamalısın. - You must not speak ill of others behind their backs.

behind
behindhand z
behind
zamana ayak uyduramamak
behind
borca batmış
behind
dili kıç
behind
be behind the times geri kafalı olmak
Английский Язык - Английский Язык
behind
the part of your body that you sit on = bottom

    Расстановка переносов

    the part of your bo·dy that you sit on = bot·tom

    Произношение

Избранное