Evin etrafını çevirttik.
- We've got the house surrounded.
Polisler binayı çevirdi.
- The police have surrounded the building.
Düşman yüzler tarafından kuşatıldığımı görüyorum.
- I see that I am surrounded by hostile faces.
O kalabalık tarafından kuşatılmıştı.
- He was surrounded by the crowd.
Yaşlı bir adam etrafı torunlarıyla çevrili olarak oturdu.
- An old man sat surrounded by his grandchildren.
Evin etrafını çevirttik.
- We've got the house surrounded.
Çoğu kalelerin onları çevreleyen bir hendeği vardır.
- Most castles have a moat surrounding them.
Çevreleyen tepeler kasabayı korudu.
- The surrounding hills protected the town.