Bu çok önemli bir hedef ve ulaşmak oldukça zor olacak.
- That is a very important objective and it will be quite tricky to achieve.
Pazarlama bölümü ve satış bölümü hedefleri mutlaka aynı değildir.
- The objectives of the marketing department and the sales department are not necessarily the same.
Değerlendirme her zaman objektif değildir.
- Valuation is not always objective.
Tamamen objektif olmayabilirim.
- I may not be completely objective.
Nesnel olduğumu düşünüyorum.
- I think I'm objective.
Tom tarafsız, değil mi?
- Tom is objective, isn't he?
Tom tarafsız görünüyor.
- Tom seems to be objective.