Ağlayan bebeğine biraz süt içirdi.
- She made her crying baby drink some milk.
Hemşire ağlayan çocuğu yatıştırdı.
- The nurse soothed the crying child.
Bebek ağlamayı kesti.
- The baby stopped crying.
O, onu teselli etmeye çalıştı, ama o ağlamaya devam etti.
- He tried to comfort her, but she kept crying.
Layla sadece ağlayıp çığlık atıyordu.
- Layla was just crying and screaming.
Tom çığlık atıp ağlıyordu.
- Tom was screaming and crying.