the most precious of all metals

listen to the pronunciation of the most precious of all metals
Английский Язык - Турецкий язык

Определение the most precious of all metals в Английский Язык Турецкий язык словарь

gold
{i} altın

Başarısı için onu altın madalyayla ödüllendirdiler. - They awarded him a gold medal for his achievement.

Parlayan her şey altın değildir. - All that glitters is not gold.

gold
sarı

Tom'un uzun altın sarısı saçı var. - Mary has long golden hair.

gold
kızıl
gold
altın rengi

Onlar kazların beslendiği alana ulaştığında, o oturdu ve saf altın rengi olan saçını açtı. - When they had reached the common where the geese fed, she sat down and unloosed her hair, which was of pure gold.

Güzel genç kız kayanın tepesine oturdu ve güneşte altın rengi saçlarını taradı. - The beautiful maiden sat on the top of the rock and combed her golden hair in the sunshine.

the most of
en
gold
(Tıp) Au sembolü ile bilinen atom no: 79, atom ağırlığı: 197 olan kimyasal element, altın
gold
piyasanın altın fiyatlarına göre ayarlanışı
gold
(Nükleer Bilimler) (au) altın
gold
gold beetle altın gib
gold
altından yapılmış

Mary'nin alyansı saf altından yapılmıştır. - Mary's wedding ring is made of pure gold.

Bu heykel som altından yapılmış. - This statue is made of solid gold.

gold
gold amalgam civalı altın
gold
gold beater varakçı
gold
altın sarısı

Tom'un uzun altın sarısı saçı var. - Mary has long golden hair.

gold
{i} servet
gold
gold basis altın esası
gold
{i} altın para

Tom altın paraları nereye sakladığını hiç kimseye söylemedi. - Tom never told anyone where he hid the gold coins.

Bu Tom'un altın parayı bulduğunu söylediği yer. - This is where Tom said he found the gold coin.

Английский Язык - Английский Язык
{n} gold
the most precious of all metals

    Расстановка переносов

    the most pre·cious of all metals

    Турецкое произношение

    dhi mōs preşıs ıv ôl metılz

    Произношение

    /ᴛʜē ˈmōs ˈpresʜəs əv ˈôl ˈmetəlz/ /ðiː ˈmoʊs ˈprɛʃəs əv ˈɔːl ˈmɛtəlz/
Избранное