O yüksek bir maaş alır.
- She gets a high salary.
Benim maaşım bizim müsrifçe yaşamamıza izin vermez.
- My salary doesn't allow us to live extravagantly.
Emekli olduğunda büyük bir aylık kazanmıyordu.
- He wasn't earning a large salary when he retired.
Onun maaşı aylık 250,000 yendir.
- His salary is 250,000 yen per month.
İşçiler ücret artışı istediler.
- The workers pushed for a raise in salary.
Rusya'da asgari ücret ne kadar?
- What's the minimum salary in Russia?