the marketing or sale of goods or services under a trademark

listen to the pronunciation of the marketing or sale of goods or services under a trademark
Английский Язык - Турецкий язык

Определение the marketing or sale of goods or services under a trademark в Английский Язык Турецкий язык словарь

use
{i} faydalanma

Şirketimiz internetten faydalanmaktadır. - Our company makes use of the Internet.

Atom enerjisinden faydalanmalıyız. - We should make use of atomic energy.

use
{i} fayda

Renk koordinasyonu ile ilgili Kelly'nin raporunda sunulan bilginin alternatif bir teori oluşturmada faydalı olacağı anlaşilmaktadır. - The information presented in Kelly's paper on color coordination is seen to be of use in building up an alternative theory.

Onun yardımını istemenin faydası yok. - It is no use asking for her help.

use
{i} menfaat
use
(Kanun) istimal
use
kulanım hakkı
use
-ardı
use
kullanım

Eğlence uyuşturucu kullanımı birçok şehir efsanelerine ilham veriyor. - Recreational drug use inspires many urban legends.

Bilişimsel dil bilimi eğitimi yapmak için çeşitli dilleri bilmek gerekli, ancak, insan bilgisayarların kullanımı da bilmelidir. - In order to study computational linguistics it's necessary to know various languages, however, one also has to be familiar with the use of computers.

use
kullanma yetisi
use
(to ile) (eskiden) -erdi
use
yararlanma hakkı
use
kullanma

Bu kitabı okurken sözlük kullanmak zorunda değilsin. - You don't have to use a dictionary when you read this book.

Bayanlar ve baylar, lütfen insanları küresel ısınmaya katkıda bulunmayı bırakmaları ve doğa dostu ekipmanlar kullanmaları için uyarın. - Ladies and gentlemen, please notify the people to stop contributing to global warming and use nature-friendly equipment.

use
kullanmak

Bıçak o kadar kördü ki onunla eti kesemedim ve benim çakımı kullanmak zorunda kaldım. - The knife was so dull that I couldn't cut the meat with it and I had to use my pocketknife.

Gitmeden önce tuvaleti kullanmak istemediğinden emin misin? - Are you sure you don't want to use the toilet before you go?

use
tüketmek
use
{f} davranmak
use
{f} muamele etmek
use
{f} kullanmak: He used the money to buy a new car. Parayı yeni bir otomobil almak için kullandı
use
{f} faydalanmak

Şirketimiz internetten faydalanmaktadır. - Our company makes use of the Internet.

use
{i} kullnım hakkı
Английский Язык - Английский Язык
use
the marketing or sale of goods or services under a trademark

    Расстановка переносов

    the mar·ket·ing or sale of goods or ser·vic·es un·der a trade·mark

    Турецкое произношение

    dhi märkıtîng ır seyl ıv gûdz ır sırvısız ʌndır ı treydmärk

    Произношение

    /ᴛʜē ˈmärkətəɴɢ ər ˈsāl əv ˈgo͝odz ər ˈsərvəsəz ˈəndər ə ˈtrādˌmärk/ /ðiː ˈmɑːrkətɪŋ ɜr ˈseɪl əv ˈɡʊdz ɜr ˈsɜrvəsəz ˈʌndɜr ə ˈtreɪdˌmɑːrk/
Избранное