the large blacktop area in front delano hall (mess hall)

Английский Язык - Турецкий язык

Определение the large blacktop area in front delano hall (mess hall) в Английский Язык Турецкий язык словарь

Связанные Термины

grinder

{i} öğütücü

grinder

{i} değirmen

Karabiber değirmenini bana uzat. - Pass me the pepper grinder.

Ben kahvemi bir çevirme kollu kahve değirmeni ile öğütürüm. - I grind my coffee by hand with a coffee grinder with a crank handle.

grinder

öğüten

grinder

taşlama makinesi

grinder

taşlamacı

grinder

öğütme makinesi

grinder

bileyen

grinder

bileği

grinder

taş motoru

grinder

{i} taşlama tezgâhı

grinder

{i} azıdiş

grinder

azı dişi/öğütücü

grinder

{i} bileyici

grinder

{i} kıyma makinesi

Parmaklarını kıyma makinesine koyma! - Don't put your fingers in the meat grinder!

grinder

{i} öğütücü diş

grinder

domates ve turşu olan büyük sandviç

grinder

(isim) öğütücü, değirmen, bileyici, taşlama tezgâhı, zımpara tezgâhı, kıyma makinesi, azıdiş

grinder

ögüten kimse veya makina

grinder

{i} (aletle/makineyle bir şeyi) öğüten/çeken/döven kimse

Английский Язык - Английский Язык

Определение the large blacktop area in front delano hall (mess hall) в Английский Язык Английский Язык словарь

grinder

Расстановка переносов

the large black·top ar·e·a in front Del·a·no hall (mess hall)