the inner or enclosed surface of something

listen to the pronunciation of the inner or enclosed surface of something
Английский Язык - Турецкий язык

Определение the inner or enclosed surface of something в Английский Язык Турецкий язык словарь

inside
{i} iç taraf

Kapının tam iç tarafında bir köpek buldum. - I found a dog just inside the gate.

inside
{i}

Kutuyu açtım ve içine baktım. - I opened the box and looked inside.

Bir köpeğin dışında, bir kitap insanın en iyi arkadaşıdır. Bir köpeğin içinde, okumak için çok karanlıktır. - Outside of a dog, a book is man's best friend. Inside of a dog, it's too dark to read.

inside
içindeki

Tom kemanının bir Stradivarius olduğunu düşündü çünkü Stradivarius adı kemanının içindeki etiketteydi. - Tom thought his violin was a Stradivarius because the name Stradivarius was on the label inside his violin.

Öfkeli kalabalık polis minibüsünün etrafını sarıp içindeki pedofili zanlısına hakaretler yağdırdı. - The angry crowd clambered around the police van shouting insults at the suspected paedophile inside it.

inside
(Konuşma Dili) özünde

Özünde, hepimiz birbirimize benzeriz. - We are all alike, on the inside.

inside
(Konuşma Dili) esasında
inside
içerisinde

Bu kutunun içerisinde bir şey var. - There's something inside this box.

Mağaranın içerisindeki bütün bu insanları alın. - Get all these people inside the cave.

inside
içerisine
inside
içteki
inside
ç
inside
{i} karın

Tom karın kar küresi içine düşüşüne baktı. - Tom looked at the snow falling inside the snow globe.

Böceklerin organlarının çoğu karınlarındadır. - Most of a insect's organs are inside its abdomen.

inside
gizli

Mary bir pasta içinde ceza evine bir demir testeresi bıçağını gizlice sokmaya çalıştı. - Mary tried to smuggle a hacksaw blade into the prison inside a cake.

inside
kodeste
inside
içeriye/içerde
inside
sayfanın iç kısımlarında
inside
içerde

Kapı sürgüleri içerde. - The door bolts on the inside.

Belki içerde kalsam daha iyi olur. Hava böyleyken kim dışarı çıkmak ister? - Maybe it would be better if I were to just stay inside. Who wants to go out when the weather's like this?

inside
z. içeride; içeriye
inside
(zarf) içeride, içeriye
Английский Язык - Английский Язык
interior
inside
the inner or enclosed surface of something

    Расстановка переносов

    the in·ner or en·closed sur·face of some·thing

    Турецкое произношение

    dhi înır ır enklōzd sırfıs ıv sʌmthîng

    Произношение

    /ᴛʜē ˈənər ər enˈklōzd ˈsərfəs əv ˈsəmᴛʜəɴɢ/ /ðiː ˈɪnɜr ɜr ɛnˈkloʊzd ˈsɜrfəs əv ˈsʌmθɪŋ/
Избранное