Tom ve Mary yaralı adamı yol kenarına taşıdılar.
- Tom and Mary carried the injured man to the side of the road.
O, yerde yaralı yatıyordu.
- He lay injured on the ground.
Tom ciddi biçimde yaralanmış olabilir.
- Tom might be seriously injured.
Bir trafik kazasında ciddi biçimde yaralanmıştı.
- He was seriously injured in a traffic accident.
Yaralanmak istemedim.
- I didn't want to get injured.
Kazada çok sayıda turist yaralandı.
- A number of tourists were injured in the accident.
Máire bir kazada yaralandı.
- Máire was injured in an accident.
Dans ederken kendini incitti.
- She injured herself while dancing.
Büyükannem bacağını bir düşüşte incitti.
- My grandma injured her leg in a fall.
Yaralılar ambulanslarla en yakın hastaneye götürüldü.
- The ambulances carried the injured to the nearest hospital.
Yaralıları tıbbi tedavi için kilisede toplayın.
- Gather your injured at the church for medical treatment.
... injured or when she'd get a cold or something, he'd start ...