the individual or group spoken or written to

listen to the pronunciation of the individual or group spoken or written to
Английский Язык - Турецкий язык

Определение the individual or group spoken or written to в Английский Язык Турецкий язык словарь

you
siz

Siz insanları anlamıyorum. - I don't see your point.

Siz insanları anlamıyorum. - I do not understand you.

you
sen

Seni anlamak gerçekten çok zor. - Understanding you is really very hard.

Artık seni sevmiyorum. - I don't love you anymore.

you
{z} 1. sen; siz; sizler; seni; sizi; sana; size: Hey you! Come here! Hey sen, buraya gel! You children don't be late! Çocuklar, siz geç
you
genellemelerde kullanılır
you
sana

Bu kravat sana çok iyi uyuyor. - That tie suits you very well.

Sana küçük bir şey getirdim. - I brought you a little something.

you
sizi

Bu otobüs sizi müzeye götürecek. - This bus will take you to the museum.

Çünkü biz sizi seviyoruz, daha iyi bir kullanıcı deneyimi getirmek için Tatoeba'yı güncelleştiriyoruz. Gördünüz mü? Biz sizi seviyoruz ha? - Because we love you, we are updating Tatoeba to bring you a better user experience. See? We love you huh?

you
seni

Artık seni sevmiyorum. - I don't like you anymore.

İstasyona giderken ben seni geçtim. - I can beat you to the station.

you
size

Ben size seve seve yardımcı olacaktım, sadece şimdi çok meşgulüm. - I would gladly help you, only I am too busy now.

Size patatesleri haşlayacağım. - I'll boil you the potatoes.

you
sen; siz; sizler; seni; sizi; sana; size: Hey you! Come here! Hey sen, buraya gel! You children don't be late! Çocuklar, siz geç
Английский Язык - Английский Язык
you
the individual or group spoken or written to

    Расстановка переносов

    the in·di·vi·du·al or group spo·ken or writ·ten to

    Турецкое произношение

    dhi îndıvîcıwıl ır grup spōkın ır rîtın tı

    Произношение

    /ᴛʜē ˌəndəˈvəʤəwəl ər ˈgro͞op ˈspōkən ər ˈrətən tə/ /ðiː ˌɪndəˈvɪʤəwəl ɜr ˈɡruːp ˈspoʊkən ɜr ˈrɪtən tə/
Избранное