Eyfel Kulesi, Louvre Müzesi ile aynı şehirdedir.
- The Eiffel Tower is in the same city as the Louvre Museum.
Fahrenheit, termometreyi bulan Alman bir mucittir. Aynı zamanda onun ismi bir sıcaklık birimine verilmiştir.
- Fahrenheit is a German inventor who invented the thermometer. At the same time, his name is given to a unit of temperature.
Tom eskisi gibi aynı hatayı yaptı.
- Tom made the same mistake as before.
Ben hâlâ eskisi gibi aynı kişiyim.
- I'm still the same person I used to be.
Bu iki şey benzer değil, onlar aynı!
- Those two aren't similar. They're the same.
Benzer bir durumda, aynı şeyi yaparım.
- In a similar situation, I'd do the same.
Yerinde olsam, aynı şeyi yaparım.
- Were I in your place I would do the same thing.
Aynı şeyi tekrar tekrar söylüyorum.
- I say the same thing over and over.
Bir sürü insan Tom'un hissettiği aynı şekilde hissediyor.
- A lot of people feel the same way Tom does.
Herkes aynı şekilde düşünüyor.
- Everyone thinks the same way.
Hep aynı dizeleri çalarsan monotonluk gelişir.
- Monotony develops when you harp on the same string.
Kardeşinin sözlüğünün aynısından bende de var.
- I have the same dictionary as your brother has.
Senin aldığın kameranın aynısını aldım.
- I have bought the same camera as you have.
The same can be said of him.