the heavens, clouds, firmament, weather

Английский Язык - Турецкий язык

Определение the heavens, clouds, firmament, weather в Английский Язык Турецкий язык словарь

Связанные Термины

sky

{i} sema

sky

gökyüzü

Gökyüzü çok berraktı. - The sky was as clear as ever.

Gökyüzüne bakılırsa yakında yağmur yağacak. - Judging from the sky, it will rain soon.

sky

topu çok yükseğe atmak

sky

gök

Gökyüzüne bakılırsa yakında yağmur yağacak. - Judging from the sky, it will rain soon.

Bütün gökyüzü aydınlandı ve bir patlama vardı. - The whole sky lit up and there was an explosion.

sky

Sema, felek, teker

sky

{i} hava sahası

sky

{i} bölge

sky

duvarın üst tarafına asmak sky blue gök mavisi

sky

sky pilot orduda papaz veya rahip

sky

yukanya fırlatmak

sky

{f} havaya atmak

sky

{f} yukarı asmak

sky

{i} hava

Sıcak hava balonumuz gökyüzüne yükseldi - Our hot-air balloon rose into the sky.

Hava muhtemelen açacak. - The sky is likely to clear up.

sky

{f} yükseğe atmak

sky

{i} iklim

sky

asuman

Английский Язык - Английский Язык

Определение the heavens, clouds, firmament, weather в Английский Язык Английский Язык словарь

{n} sky

Расстановка переносов

the heavens, clouds, firmament, weath·er