Çok az bir gayretle kitabı yazdı.
- She wrote the book with very little effort.
Her sabah erken kalkmaya gayret edeceğim.
- I'll make an effort to get up early every morning.
Çaba güzel sonuçlar üretir.
- Effort produces fine results.
Çabalarının başarıyla sonuçlanacağından eminim.
- I'm sure your efforts will result in success.
Ortak çalışmaya dayalı bir çabaydı.
- It was a collaborative effort.
Çalışma çok fazla enerji alır fakat bu çabaya değer.
- Study takes a lot of energy, but it is worth the effort.
Amaçlarımıza ulaşmak için her zaman çaba harcamak zorundayız.
- We always have to make efforts to reach our goals.
O, çaba harcamadan ağaca tırmandı.
- He climbed up the tree without effort.
Böyle zor zamanlarda girişimin hiçbir sıradan derecesi şirketi tehlikeden uzak tutmayacaktır.
- In difficult times like these, no ordinary degree of effort will get our company out of danger.