Tom, ertesi gün Mary ile buluşmak için randevu verdi. - Tom made an appointment to meet Mary the following day.
Tom, ertesi gün Mary ile buluşmak için randevu verdi.
Tom made an appointment to meet Mary the following day.
Ona ertesi gün gelmesini söyledim. - I told him to come the following day.
Ona ertesi gün gelmesini söyledim.
I told him to come the following day.