the exterior limit of a figure, plat, or territory; boundary; contour; outline

listen to the pronunciation of the exterior limit of a figure, plat, or territory; boundary; contour; outline
Английский Язык - Турецкий язык

Определение the exterior limit of a figure, plat, or territory; boundary; contour; outline в Английский Язык Турецкий язык словарь

line
{i} hat

Havalanından şehir merkezine hangi demir yolu hattını kullanacağımı bana söyle lütfen. - Please tell me which railway line to use from the airport to downtown.

Onu aradım, ancak hat meşguldü. - I called her, but the line was busy.

line
{f} doldurmak
line
sıralamak
line
(Argo) kandırıcı sözler
line
ton
line
çizgilerle göstermek
line
astarlamak
line
doğru çizgi
line
sıra oluşturmak
line
desen
line
(tenek ve deniz) hat
line
çizgi

Tom kağıda düz bir çizgi çizdi. - Tom drew a straight line on the paper.

Bu iki çizgi birbirini dik açıyla kesmektedir. - These two lines cut across each other at right angles.

line
{i} kablo
line
{f} kaplamak
line
ölçme ipi
line
(İnşaat) boru, hat, çizgi
line
{i} bilgi
line
kısa mektu
line
{i} kuyruk

O kuyrukta otuz dakika durdum. - I stood in that line for thirty minutes.

Tom üç saat kuyrukta beklemek zorunda kaldı. - Tom had to wait in line for three hours.

line
dizgin
Английский Язык - Английский Язык
line
the exterior limit of a figure, plat, or territory; boundary; contour; outline

    Расстановка переносов

    the ex·te·ri·or lim·it of a figure, plat, or territory; boundary; contour; out·line

    Произношение

Избранное