Atlar, koşarken toz yapar.
- The horses make dust as they run.
Zemindeki tozu bir elektrik süpürgesi ile emdi.
- I sucked up the dust on the floor with a vacuum cleaner.
Her geçen araba bir toz bulutu kaldırdı.
- Each passing car threw up a cloud of dust.
Araba arkasında bir toz bulutu bıraktı.
- The car left a cloud of dust behind it.