Kapıyı iterek açtı ve içeri yürüdü.
- He thrust the door open and marched in.
Keşke dışarı çıktığın zaman kapıyı kapatsan.
- I wish you would shut the door when you go out.
Bu kapıyı açma, lütfen.
- Don't open this door, please.
Çocuk, kapının arkasına saklandı.
- The boy hid behind the door.
Tom, yüzünde tatsız bir ifade, onların kapılardan acele ile girişini izledi.
- Tom watched them hurry through the doors, a disagreeable expression on his face.
Kapı girişinde aniden bir adam göründü.
- A man suddenly appeared in the doorway.
Üç çocuk binanın kapılarını açtı.
- The three boys opened the doors of the building.
Üç çocuk binanın kapısını açtı.
- Three children opened the door of the building.
Keep a door on your anger.
I knocked on the vice president's door.
Tom entered through the back door.
- Tom came in through the back door.
Tom came in through the back door.
- Tom entered through the back door.
... yeah next door downstairs ...
... As we knock the door, say, if we want to open the ...