Tom azimli ve çalışkan.
- Tom is determined and hard-working.
Tom azimli bir adamdır.
- Tom is a determined man.
Tom Mary'i öpmeye kararlıydı.
- Tom was determined to kiss Mary.
Sigara içmeyi bırakmaya kararlıyım.
- I am determined to give up smoking.
Yaşamlarımız çevremiz tarafından belirlenir.
- Our lives are determined by our environment.
Halı fiyatı üç etken tarafından belirlenir.
- The price of the carpet is determined by three factors.
Yatmadan önce bu bulmacayı çözmeye karar verdim.
- I'm determined to solve this puzzle before I go to bed.
Bir kralın kızı olarak düşünülen ve büyük lüks içinde yetiştirilen Eleanor kocasıyla bu tersliği paylaşmaya karar verdi.
- Eleanor though the daughter of a king and brought up in the greatest luxury determined to share misfortune with her husband.
... the pottery sports is determined by the nose ...
... determined effort the United States is better position for the 21st century ...