Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

the date palm itself

listen to the pronunciation of the date palm itself
Английский Язык - Турецкий язык

Определение the date palm itself в Английский Язык Турецкий язык словарь

date
tarih

Bu sayfanın son güncellenme tarihi: 2010.11.03 - Date of last revision of this page: 2010-11-03

Piknik için tarih belirleyelim. - Let's fix the date for the picnic.

date
hurma/flör
date
{f} tarih koy
date
arkadaş

Herhangi biriniz arkadaşlarımdan biriyle çıkmakla ilgilenir misiniz? - Would either of you be interested in going on a blind date with one of my friends?

Tom Mary'nin onun en iyi arkadaşıyla flört ettiğini keşfetti. - Tom discovered that Mary had dated his best friend.

date
hurma

Hangisini tercih edersin, kuru üzüm, kuru erik veya hurma mı​​? - Which do you prefer, raisins, prunes or dates?

Hurmayı bademle beraber yemeyi severim. - I like to eat a date with almonds.

date
flört etmek

Sami, Leyla'yla flört etmek istiyordu. - Sami wanted to date Layla.

date
(Aİ) flört
date
{i} flört, flört edilen kişi
date
{f} bayatlamak
date
{f} zamanını belirlemek
date
{f} eskimek
date
{f} eskiden kalmak
date
tari

Piknik için tarih belirleyelim. - Let's fix the date for the picnic.

Ben tarihi yarın geceye değiştirmek istiyorum. - I'd like to change the date to tomorrow night.

date
{f} tarih koymak, tarih atmak
date
It dates from a thousand Milâttan bin sene evvelden kalma bir eserdir
date
(fiil) tarih atmak, zamanını belirlemek; çıkmak (Argo), flört etmek, buluşmak; eskiden kalmak, eski bir tarihten geliyor olmak, eskimek; bayatlamak
date
{f} tarihlendirmek
date
{f} buluşmak

Dan, Linda ile buluşmak bile istemiyordu. - Dan didn't even want to date Linda.

Yakında buluşmak için bir randevu verdik. - We made a date to meet soon.

date
{i} vade
Английский Язык - Английский Язык
date
the date palm itself

    Расстановка переносов

    the date palm it·self

    Турецкое произношение

    dhi deyt pälm îtself

    Произношение

    /ᴛʜē ˈdāt ˈpälm ətˈself/ /ðiː ˈdeɪt ˈpɑːlm ɪtˈsɛlf/
Избранное