Japonya yurt dışından çeşitli ham maddeleri ithal eder.
- Japan imports various raw materials from abroad.
Japonya ham madde açısından ithalata bağımlıdır.
- Japan depends on imports for raw materials.
Sizce ben çok materyalist miyim?
- Do you think I'm too materialistic?
Mary bir materyalisttir.
- Mary is a materialist.
Bu malzeme kolayca esner.
- This material stretches easily.
Bu malzemenin herkes için yararlı olduğunu düşünüyorum.
- I think that this material is of benefit to everyone.
Ben maddi kazançlarla ilgilenmiyorum.
- I'm not interested in material gains.
1894 yılında maddi sorun tekrar ivedi oldu. Küçük ailesiyle birlikte, doktor Grodno'ya taşınmak zorunda kaldı.
- In 1894 the material question again became pressing. With his little family, the doctor had to move to Grodno.
İlk temastan sonra, insanlığın maddesel ve ruhsal gelişimi ilerledi.
- After First Contact, the material and spiritual development of humanity flourished.
Antik dönem Gnostikleri maddesel dünyanın içkin olarak kötücül olduğuna inanıyorlardı.
- The ancient Gnostics believed that this material world was innately malevolent.
Senin gerçekliğe bakışın fazla maddeci.
- Your view of reality is too materialistic.
Maddeci olduğumu sanmıyorum.
- I don't think I'm materialistic.