Çitin altından sürünmek zorunda kaldım.
- I had to crawl under the fence.
Bebek emeklemeye başladı.
- The baby began to crawl.
Emeklemeden önce yürümeye çalışma.
- Don't try to walk before you can crawl.
Sırtımda bir şeyin süründüğünü hissettim.
- I felt something crawling on my back.
Kolumda sürünen bir şey hissettim.
- I felt something crawling up my arm.
Tom çitin altında sürünmeye çalıştı.
- Tom tried to crawl under the fence.
Çitin altından sürünmek zorunda kaldım.
- I had to crawl under the fence.
Yahoo Search has updated its Slurp Crawler to crawl web sites faster and more efficient.
The horrible sight made my skin crawl.
They crawled the downtown bars.
The rush-hour traffic crawled around the bypass.
I think I'll crawl the next hundred metres.