Her yaz kırsala giderim.
- Every summer I go to the countryside.
Tom ve Mary kırlarda uzun bir yürüyüş yaptılar.
- Tom and Mary took a long walk through the countryside.
Ebeveynlerimin her ikisi de ülkede yetiştirildiler.
- Both of my parents were brought up in the country.
İç savaş sırasında, ülke anarşik bir durum içindeydi.
- While the civil war went on, the country was in a state of anarchy.
Hiç yurt dışına çıktın mı?
- Have you ever been outside the country?
Tom yurtluğunda yaşıyor.
- Tom lives on his country estate.
Hollanda küçük bir ülkedir.
- The Netherlands is a small country.
Pakistan Müslüman bir ülkedir.
- Pakistan is a Muslim country.
Her şahıs memleketin kamu hizmetlerine eşitlikle girme hakkını haizdir.
- Everyone has the right of equal access to public service in his country.
Tom memlekette evi arayabileceği bir yer istedi.
- Tom wanted a place in the country he could call home.
Babam taşrada yaşıyor.
- My father lives in the country.
Merkezi Çin'de Yangtze nehri boyunca şehirler ve taşra 50 yıldan daha fazla bir süredir ülkenin en kötü kuraklığı ile boğuşuyor.
- Cities and provinces along the Yangtze River in central China are grappling with the country's worst drought in more than 50 years.
Köy hayatı şehir hayatından daha sağlıklıdır.
- Country life is healthier than city life.
Tom köyde yaşamayı sevmiyordu.
- Tom didn't like living in the country.
Curaçao ülkesinin toprakları, Curaçao ve Little Curacao adalarından oluşur.
- The territory of the country Curacao consists of the islands Curacao and Little Curacao.
Tom memlekette küçük bir araziye sahiptir.
- Tom owns a small piece of land in the country.
Kimse ülkemden arazi satın almak istemedi.
- Nobody wanted to buy land in my country.
Onun sayfiyedeki evi çok güzel.
- His property in the country is very pretty.
Bu ülkenin hükümeti halkına zulmediyor.
- The government of this country oppresses its people.
Bu ülkenin halkı siyasi yönetimden hayalkırıklığına uğradı.
- The people of this country have become disillusioned with the political establishment.
Birleşmiş Milletler ülkedeki seçimleri izledi.
- The U.N. monitored the country's elections.
Türk'üm milletimi ve ülkemi seviyorum.
- I am a Turk and I love my country.
Valon Bölgesi güzel bir ülkedir.
- Wallonia is a beautiful country.
Azarbeycan Kafkas bölgesinde en büyük ülkedir.
- Azerbaijan is the largest country in the Caucasus area.
Tom ülkesine sadık bir vatandaştır.
- Tom is a loyal citizen of his country.
Büyük sanatçıların vatanı yoktur.
- Great artists have no country.
Uluslararası bir ticaret yasağı, o ülkenin ekonomisi için bardağı taşıran son damla olabilir.
- An international trade ban could be the last straw for that country's economy.
Hükümet üç günlük ulusal yas ilan etti. Ülke genelinde bayraklar yarıya indirildi.
- The government has declared three days of national mourning. Flags across the country have been lowered to half-mast.
Her yaz kırsala giderim.
- Every summer I go to the countryside.
Tom'un niçin kırsal alanda yaşamayı tercih ettiğini düşünüyorsun?
- Why do you think Tom prefers living in the country?
Görünüşe bakılırsa kırsal kesimi iyi biliyorsun. Tom gülümseyerek sanırım öyle diye cevap verdi.
- It seems that you know the country well. I think so, answered Tom, smiling.
Savaş sırasında, onlar kırsal kesimde yaşadılar.
- During the war, they lived in the countryside.
Her yaz kırsala giderim.
- Every summer I go to the countryside.
Tom şehir hayatından vazgeçmeye ve kırsalda yaşamaya karar verdi.
- Tom decided to give up city life and live in the country.
Hükümet ülkemizi temiz ve yeşil hale getirmek için çaba sarf etmiştir.
- The government has made efforts to make our country clean and green.
Ben kırsalda bir hafta geçirdikten sonra tamamen tazelenmiş hissediyorum.
- I feel completely refreshed after spending a week in the country.
These days corporate Germany looks rather different. Volkswagen, the country’s leading carmaker, wants to be the world’s biggest by 2018.
I have always thought that one of the main reasons for the popularity of blood sports in the country is the pointlessness of going outdoors with no purpose or destination in mind.
We walk along flat, open country, red dirt and spinifex grass, a few short trees .
This is condor country - the only region this far east where you can see the magnificent vulture - and a small national park straddling the passes, El Condorito, is a good stopover for walkers and birders.
... from what people think is, you know, country music. And I just love a great song. ...
... architecture in this country, particularly broadband. ...