Lee'nin karargahında askerlerden oluşan bir kalabalık bekledi.
- A crowd of soldiers waited at Lee's headquarters.
Karargahta birkaç gönüllü asker var.
- There are few volunteers here at the headquarters.
Twitter'ın genel merkezini ziyaret etmedim.
- I didn't visit the headquarters of Twitter.
Şirketimizin merkezi Tokyo'dadır.
- Our company's headquarters are in Tokyo.
Tom polis karakoluna götürüldü.
- Tom has been taken to police headquarters.