Ben sık sık efkarlanırım.
- I often get the blues.
Bunlar şimdiye kadar gördüğüm en mavi yaban mersinidir. Onlar neredeyse doğal olmayan mavidir.
- These are the bluest blueberries I have ever seen. They're almost unnaturally blue.
Ben sık sık efkarlanırım.
- I often get the blues.
Mavi gök, denize yansıyor.
- The blue sky is reflected in the sea.
O, mavi denize ulaştı.
- He reached the blue sea.
Beyaz bir bulut mavi yaz gökyüzünde yüzüyordu.
- A white cloud is floating in the blue summer sky.
Beni etkileyen şey mavi gökyüzüdür.
- What impressed me was the blue sky.
Your blues are just like mine.
The marched in their dress blues.