O her iki eliyle yazabilir.
- He can write with either hand.
Ben her iki kitabı okumadım.
- I haven't read either book.
İkizlerin hiçbirini tanımıyorum.
- I don't know either twin.
Onlardan hiçbirini tanımıyorum.
- I don't know either of them.
Ben buna karşı değilim ama bunun lehinde de değilim.
- I'm not against it, but I'm not for it, either.
Çirkin değilim ama güzel de değilim.
- I'm not ugly, but I'm not pretty either.
İkisinden biri gitmeli.
- Either of the two must go.
Bu pulların ikisinden birini sana vereceğim.
- I'll give you either of these stamps.
İki eski âşık arkadaş kalabiliyorsa, ya onlar hâlâ aşıktır ya da hiç olmadılar.
- If two past lovers can remain friends, it's either because they are still in love, or they never were.
İki kızın her birini tanıyor musun?
- Do you know either of the two girls?
Bardaklardan herhangi birini alabilirsin.
- You may take either of the glasses.
Elmaların herhangi birini al.
- Take either of the apples.
İki kızın her birini tanıyor musun?
- Do you know either of the two girls?