Onun beklentilerini karşılayamadım. - I couldn't live up to his expectations.
Onun beklentilerini karşılayamadım.
I couldn't live up to his expectations.
Onun beklentilerine uygun yaşamalıyım. - I must live up to his expectations.
Onun beklentilerine uygun yaşamalıyım.
I must live up to his expectations.
Tom için büyük umutlarım vardı. - I had great expectations for Tom.
Tom için büyük umutlarım vardı.
I had great expectations for Tom.