Mesele hiçbir izaha imkan vermiyor.
- The matter admits of no explanation.
Tüm açıklama izaha muhtaç.
- The entire statement is in need of explanation.
Onun açıklaması hiçbir şekilde tatmin edici değil.
- Her explanation is by no means satisfactory.
Onun açıklamasını hatırlayamıyorum.
- I can't remember his explanation.
Açıklaması çok baştan savmaydı. Onu anlamadım.
- His explanation was too sketchy. I didn't understand it.
Durumla ilgili ayrıntılı açıklaman benim anlamamı sağladı.
- Your detailed explanation of the situation has let me see the light.
The explanation was long and drawn-out.