the act or occupation of one who sews

listen to the pronunciation of the act or occupation of one who sews
Английский Язык - Турецкий язык

Определение the act or occupation of one who sews в Английский Язык Турецкий язык словарь

sewing
{i} dikme

Elbiseni dikmeyi bitirmek için geç saatlere kadar yatmadı. - She stayed up late to finish sewing your dress.

Dikiş dikmekte çok iyisin. - You are very good at sewing.

sewing
{i} dikiş

Annem dikiş işleriyle meşguldü. - Mom was busy with her sewing.

Dikiş elle yapılan iştir. - Sewing is manual work.

sewing
(Tekstil) dikerek
sewing
{f} dik

Ben, yeni bir dikiş makinesi satın aldım. - I bought a new sewing machine.

Annem dikiş işleriyle meşguldü. - Mom was busy with her sewing.

sewing
(Tekstil) dikiş, dikim
sewing
{i} dikilecek şey
sewing
sewing circle bir araya ge!erek yardım için dikiş diken kadınlar
sewing
sewing machine dikiş makinası
sewing
sewing woman dikişçi kadın
sewing
{i} dikme, dikim
sewing
dikilecek veya dikilmiş şey
sewing
{i} dikilmiş şey
sewing
sewing silk ibrişim
sewing
sew dik
Английский Язык - Английский Язык
sewing