O bana sataşmayı durdurdu.
- She stopped teasing me.
Erkek kardeşine sataşmaya son ver!
- Stop teasing your brother!
Sadece alay ettiğini söyledin.
- You said that you were just teasing.
Onların komşularıyla alay etmiyorum.
- I'm not teasing their neighbors.
Tom Mary'ye takılmayı severdi.
- Tom liked teasing Mary.
Tom, kız kardeşine takılmaktan hoşlanır.
- Tom liked teasing his sister.
Teasing can be seen as a kind of workplace abuse.