the act of setting, or the state of being settled

listen to the pronunciation of the act of setting, or the state of being settled
Английский Язык - Турецкий язык

Определение the act of setting, or the state of being settled в Английский Язык Турецкий язык словарь

settlement
yerleşim

Büyük bir yerleşimin alıcısıydım. - I was the recipient of a large settlement.

Akrotiri, volkanik kül altına gömülmüş bir Bronz çağı yerleşimidir. - Akrotiri is a Bronze age settlement that was buried under volcanic ash.

settlement
(Ticaret) paraya çevirme
settlement
yerleşim alanı
settlement
bırakma (birine bir şeyi)
settlement
(İnşaat) tasman (binada)
settlement
bırakılan şeyler
settlement
çözme
settlement
(Kanun) mahalle
settlement
ödeme
settlement
uzlaşma
settlement
KESİN HESAP, TASFİYE, UYUŞMA: Bir sözleşme veya işbirliği dolayısıyla bağlı olan tarafların, hesaplarını karşılaştırarak bir anlaşma ve muvazeneye varmaları
settlement
{i} yerleştirme; iskân; yerleşme
settlement
{i} yerleştirme
settlement
{i} (iskân edilerek oluşturulan) köy
settlement
{i} evlilik sözleşmesi
settlement
{i} bağlanan gelir
settlement
{i} ödeşme
settlement
duvarın veya toprak setin biraz çöküp oturması
settlement
settiement house şehrin fakir semtlerinde kurulan yardım yurdu
settlement
{i} koloni
Английский Язык - Английский Язык
settlement
the act of setting, or the state of being settled

    Расстановка переносов

    the act of setting, or the state of be·ing settled

    Произношение

Избранное