the act of photographing a scene or part of a scene without interruption

listen to the pronunciation of the act of photographing a scene or part of a scene without interruption
Английский Язык - Турецкий язык

Определение the act of photographing a scene or part of a scene without interruption в Английский Язык Турецкий язык словарь

take
almak

Otobüs yolcuları almak için durdu. - The bus stopped to take up passengers.

Yeni bir yere alışmak her zaman zaman almaktadır. - It always takes time to get used to a new place.

take
{f} götürmek

Tom'u hastaneye götürmek zorunda kaldım. - I had to take Tom to the hospital.

Bu kitapları kütüphaneye geri götürmek zorundayım. - I have to take these books back to the library.

take
{f} icap etmek
take
düşünce

what's your take? / what's your opinion? / what do you think? - Senin düşüncen/fikrin nedir?.

Lütfen ilk mesajıma bir göz atın ve bu konudaki düşüncelerinizi bana bildirin. - Please, take a look at my first post and let me know what you think about it.

Hayatı son sürat yaşamam için bu faydasız düşünceleri bırakmam gerek. - I need to drop these useless perceptions to take full throttle over my life.

take
{f} hissetmek
take
götür

Havaalanı otobüsünün havaalanına götürmesi ne kadar sürer? - How long does the airport bus take to the airport?

Yarın kitapları kütüphaneye götüreceğim. - Tomorrow, I'll take the books to the library.

take
ahzetmek
take
kandırmak
take
çatmak
take
aşırmak
take
hasılat
take
gerektirmek
take
kazanmak

Kazanmak için ne gerekiyorsa yapacağım. - I'll do whatever it takes to win.

Tom kazanmak için ne gerekiyorsa yapacak. - Tom will do whatever it takes to win.

take
(içine) almak
take
istemek
take
{f} yapmak

Ben bir banyo yapmak istiyorum. - I want to take a bath.

Yürüyüş yapmak için bir süre dışarı çıkalım. - Let's get out for a while to take a walk.

take
{f} ölçmek

Ben senin ateşini ölçmek istiyorum. - I want to take your temperature.

take
{i} reaksiyon

Bir kimyasal reaksiyon bir veya daha fazla adımda gerçekleşir. - A chemical reaction takes place in one or more steps.

take
{f} tahammül etmek
take
{f} kaplamak
Английский Язык - Английский Язык
take
the act of photographing a scene or part of a scene without interruption

    Расстановка переносов

    the act of photographing a scene or part of a scene with·out in·ter·rup·tion

    Турецкое произношение

    dhi äkt ıv fōtıgräfîng ı sin ır pärt ıv ı sin wîdhaut întırʌpşın

    Произношение

    /ᴛʜē ˈakt əv ˈfōtəˌgrafəɴɢ ə ˈsēn ər ˈpärt əv ə ˈsēn wəᴛʜˈout ˌəntərˈəpsʜən/ /ðiː ˈækt əv ˈfoʊtəˌɡræfɪŋ ə ˈsiːn ɜr ˈpɑːrt əv ə ˈsiːn wɪðˈaʊt ˌɪntɜrˈʌpʃən/
Избранное