Toplantı gündemini göndermedeki gecikme için özür dilerim.
- I apologize for the delay in sending the agenda.
Senin adına birini göndermek yerine, sen gitsen ve şahsen konuşsan daha iyi olur.
- Instead of sending somebody on your behalf, you had better go and speak in person.
Onu hastaneye gönderirken hiç zaman kaybetmedik.
- We lost no time sending him to the hospital.
Sana hava yoluyla bir doğum günü hediyesi gönderiyorum.
- I am sending you a birthday present by air mail.
Size mektubumun bir kopyasını gönderiyorum.
- I am sending a copy of my letter to you.
Bana böyle hoş bir hediye gönderdiğin için çok teşekkür ederim.
- Thank you very much for sending me such a nice present.
Onu Kaliforniya'ya gönderiyorum.
- I'm sending her to California.
Etna, Sicilya göğüne lav ve duman göndererek püskürdü.
- Mount Etna has erupted, sending lava and ash plumes into the Sicilian sky.
Dizel göndererek bana yardım eder misin?
- Could you help me by sending diesel?